Bel fıtığı yani lomber disk hernisi omurları arasındaki kıkırdak dokunun yıpranma veya zorlanma nedeniyle yırtılması, kopması ve yerinden kayması sonrasında sinir köklerinin sıkışması ile oluşur. 

BEL FITIĞI

Bel fıtığı yani lomber disk hernisi omurları arasındaki kıkırdak dokunun yıpranma veya zorlanma nedeniyle yırtılması, kopması ve yerinden kayması sonrasında sinir köklerinin sıkışması ile oluşur. Diskler, amortisör görevi gören, omurganın hareket yeteneğini sağlayan, omurlar arasındaki lastik sertliğindeki dokudur. Normalde sinir köklerine yakın yerleşmiş olan disk, olduğu yerden taşarak veya koparak sinir köklerine baskı yapabilir. Bu durumda bel ağrısı, bacak ağrısı, bacak uyuşması, kas güçsüzlüğü ortaya çıkabilir. Bel fıtıklarının büyük çoğunluğu bel omurlarının son ikisinde meydana gelmektedir

Bel fıtığı riskini artırabilecek faktörler şunları kapsar:

Aşırı kilo- obezite: Hızlı kilo alma, fazla vücut ağırlığı, belinizin alt kısmındaki disklerde baskıya neden olur. Gövdemizin ağırlığını omurga taşır. Aşırı baskıya maruz kalma disklerde deformasyona ve normal şeklin bozulmasına sebep olur. Hamilelik, çok hızlı kilo alma gibi durumlar da vücudun ağırlık merkezinin öne doğru yer değiştirmesi omurgaya ek yük binmesine neden olur.

Hareketsizlik: Vücudun yükünü taşıyan sadece omurga değildir. Omurga boyunca uzanan tüm boyun, sırt, bel kasları ve karın kaslarının da fonksiyonu çok önemlidir. Hareketsiz yaşam, düzenli egzersiz yapmama gibi durumlarda kaslarda zayıflama olur ve biyomekanik denge bozulur. Omurganın üzerine ek yük biner. Bu yük, disklerin üzerine binerek fıtıklaşmalarına neden olabilir.

Meslek: Ağır fiziksel aktivite ve ağırlık kaldırma gerektiren, fiziksel güce dayalı meslekler ile uzun süre ayakta durma veya oturma gerektiren mesleklerde çalışan kişilerde bel fıtığı riski daha yüksektir. (Masa başında çalışanlar, uzun yol şoförlüğü yapanlar, futbol, halter, kürek ve güreş sporlarıyla uğraşanlar, inşaat işçileri vb.)

Genetik: Bel fıtığı genetik bir hastalık değildir ancak hastalığı ortaya çıkartan bağ dokusu zayıflığı hastalığa bir yatkınlık oluşturabilir bu nedenle bazı kişilerde bel fıtığına yatkınlık ailesinden miras kalabilir, bel fıtığının görülme riski ailesinde bel fıtığı hastalığı olanlarda daha yüksektir.

Sigara içmek: Sigara içerisindeki toksik maddeler sıvı kaybına neden olarak diske giden oksijen kaynağını azaltırlar. Bu durumun diskin daha çabuk parçalanmasına neden olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle diğer birçok zararlı etkisinin yanında sigaradan bel fıtığı riskini artırması nedeni ile de uzak durulmalıdır.

BEL FITIĞI BELİRTİLERİ-SEMPTOMLARI NELERDİR?

'Bel fıtığı belirtileri nelerdir?' sorusu sıkça sorulmaktadır. Bel fıtığı yani lomber disk hernisi semptomları, diskin nerede fıtıklaştığına ve hangi sinir köküne baskı yaptığına bağlı olarak değişir. Bel fıtığının en yaygın belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

Alt bel bölgesinde ağrı: Ağrı şikayetleri; öksürme, hapşırma veya uzun süre ayakta durma ile daha da kötüleşebilir. Ayrıca kaslarda spazm oluşabilir.

Belden bacağa yayılan ağrılar: Bel fıtığının en tipi belirtilerinden biri de belden bacağa doğru yayılan (siyatik) ağrıdır. Ağrı ayak tabanına kadar yayılabilir.

Uyuşukluk: Bacakta meydana gelen ağrıya ek olarak uyuşma, keçeleşme şikayetleri de olabilir.

Kas zayıflığı: Ağrı ile birlikte bel fıtığı sebebiyle etkilenen tarafta bacakta, ayakta veya başparmakta kas zayıflığı da meydana gelebilir.

Mesane veya bağırsak fonksiyonundaki değişiklikler: İleri evrelerde bel fıtığından bağırsak veya mesane işlevi de etkilenebilir. İdrar yapamamaya bağlı olarak mesane dolar ve damla damla idrar kaçırma ortaya çıkar.

Ağrıya tolerans yeteneği kişiden kişiye değişebilir. Kişi ağrıya katlanabiliyor olsa da, kasları kontrol etme yeteneğini etkileyen ilerleyici kas güçsüzlüğü ile belirgin uyuşma-keçeleşme varsa bir beyin cerrahisi uzmanına başvurulması önemlidir.

Bacağa yayılan ağrının günlük yaşam aktivitelerinizi engelleyecek kadar artması, damla damla idrar kaçırma, idrar yapamama gibi bulgular, uyluk içi, bacakların arkası ile makat çevresindeki alanda meydana gelen ilerleyici his kaybı ve ilerleyici kas güçsüzlüğü gibi durumlarda acil tıbbi yardım gerekli hale gelmiştir.

BEL FITIĞI TEŞHİSİ NASIL KONULUR?

Bel fıtığı tanısı için ilk olarak doktor tarafından kişinin tıbbi geçmişi öğrenilir ve fizik muayenesi gerçekleştirilir. Doktorunuz fiziksel muayene esnasında şikayetlerinizin, rahatsızlığınızın kaynağını sorgular. Daha sonra kişiye birtakım testler-taramalar uygulanır.

Görüntüleme testleri doktorun problemli bölgeleri belirlemesine yardımcı olur. Röntgen, Manyetik Rezonans Görüntüleme, Bilgisayarlı Tomografi gibi yüksek çözünürlüklü tanı cihazlarıyla fıtık nedeniyle oluşan omurilik veya sinir basısının tespit edilmesi amaçlanır. Bel fıtığı tanı yöntemleri dahilinde uygulanabilen yüksek çözünürlüklü tanı cihazları şunları içerir:

Röntgen: Bel ağrılarında kemiklerde kırılma, omurga kayması gibi durumları hızlıca değerlendirmek ve takip etmek amacı ile kullanılır.

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Yumuşak doku ayrımı ve çok düzlemli görüntüleme yetenekleriyle MRI, çoğu klinik durumda omurgayı değerlendirmek için en uygun görüntüleme incelemesidir. MRI dokular arasında kontrast oluşturmak için farklı sekanslardan yararlanılarak; omurga, omurilik, sinir kökleri ve beyin omurilik sıvısı ile görüntü alanına giren çevre dokular hakkında bilgi verir. Vücuttaki organların ve yapıların ayrıntılı görüntüleri için büyük mıknatıslar, radyofrekanslar ve bilgisayar kombinasyonu kullanılır.

Miyelogram: Yapının röntgen üzerinde net bir şekilde görülebilmesi için omurga kanalına boya enjeke edilir

Bilgisayarlı Tomografi Taraması:(CT veya CAT taraması da denir) . Vücut görüntülerini üretmek için X ışınlarını ve bilgisayar teknolojisini kullanan bir görüntüleme taramasıdır. BT taraması; kemikler, kaslar, yağlar ve organlar dâhil olmak üzere vücudun herhangi bir bölümünün ayrıntılı görüntülerini gösterir.

Elektromiyografi (EMG): EMG, bir sinirin kası uyarmasına yanıt olarak kas tepkisini veya elektriksel aktiviteyi ölçen bir testtir.

 

BEL FITIĞINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? BEL FITIĞINA NELER İYİ GELİR?

Bel fıtığı teşhisi konulduğunda büyük oranda yatak istirahati, ağrı kesici medikal tedaviler ve bazen fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinde fizik tedavi ile rahatlama sağlanabilir. Hastaların büyük çoğunluğunda bu yöntemlerle şikâyetler gerilemektedir. Bu tedavilere rağmen geçmeyen, yaşam kalitesini bozan, iş-güç kaybına neden olan ağrı, kuvvet kaybı, idrar kaçırma gibi şikayetler varsa cerrahi tedavi kaçınılmazdır. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın cerrahi tedavide amaç baskı altında kalan sinir kökünün rahatlatılmasıdır. Günümüzde tüm dünyada en çok kullanılan ve en fazla fayda gözlenen yöntem mikrocerrahi teknikler yapılan ameliyattır. Diğer yöntemler arasından laser ile fıtığın küçültülmesi, endoskopik yöntemle fıtığın çıkartılması sayılabilir.

Yapılan incelemelerde ciddi bir sinir sıkışması yoksa ve bununla birlikte eğer sadece bel ve bacak ağrısı mevcutsa kas gevşetici ilaçlar, yatak istirahati ve zorlayıcı hareketlerden kaçınma önerilir.

Genel olarak bel ağrılarında şu öneriler verilir

İki kiloyu aşan ağırlıklar kaldırmamalıdır.

Öne ve yanlara doğru eğilme gibi hareketler yasaklanır. Yerden bir şey alınacaksa çömelerek alınması önerilir.

Otururken bel boşluğunu dolduracak şekilde bir yastık konması ve uzun süre oturulmaması önemlidir. Meslek gereği uzun süre oturulması gerekiyorsa saat başı ayağa kalkılmalı ve hafif esneme hareketleri yapmaya özen gösterilmelidir.

Yukarıya doğru uzanma hareketi de yapılmamalıdır. Yüksekten bir şey alacaksa bir sandalye veya merdivenin üstüne çıkıp alması doğru olur.

Soğukta kalmama, açık pencere veya havalandırma önünde durulmaması önemlidir.

Ağrıdan korunmak için stresten kaçınmak da gereklidir.

Evde geçirilen süre içinde yatak istirahati yapılmalıdır. Çok sert zeminler sanıldığının aksine zararlı olabilir. Kaliteli ortopedik bir yatakta, en rahat edilen pozisyonda yatılmalıdır. Sağ veya sol yana yatıp bacakları gövdeye doğru çekerek anne karnında bebek pozisyonunda yatmak uygun bir pozisyon olacaktır.

Tanı konulduğunda istirahate ve kas gevşetici ilaçlara rağmen şikayetler devam ediyorsa lokal ağrı girişimleri veya akut dönem fizik tedavi teknikleri uygulanabilir. Kronik ağrılarda fizik tedavinin amacı, günlük aktivitelere katılımı sağlamak için çekirdek gücü, esnekliği ve dayanıklılığı artırmaktır, akut durumlarda ağrı nedeni ile hastanın bu tedaviye katılımı kısıtlı olabilir.

Tüm bu tedavilere rağmen ağrılar günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayacak ve yaşam kalitesini düşürecek şekilde devam ediyorsa cerrahi tedavinin zamanı gelmiş demektir. İlerleyici güç kaybı, damla damla idrar kaçırma, idrar yapamama, kuvvetli ağrı kesiciler kullanılmasına rağmen dayanılmaz ağrılar mevcutsa acil cerrahi girişim gereklidir. Gecikme halinde bu şikayetler kalıcı olacaktır.

Bel fıtığı ameliyatlarındaki amaç, fıtıklaşan diskin temizlenesi ve sinir üzerindeki basının kaldırılmasıdır. En yaygın olarak kullanılan cerrahi seçenek mikrocerrahi diskektomidir. Mikrocerrahi tekniklerle ve çok küçük bir cilt açıklığından yapılan bu ameliyatlarda hastaneden kalma süresi bir gündür. Mikrocerrahi diskektomi genel anestezi altında yapılabildiği gibi uygun hastalarda uyanık ameliyat şeklinde epidural anestezi ile de yapılabilir. Hastanede kalma süresi genellikle 1 gündür. Hasta tercih ederse aynı gün içerisinde de taburcu olabilir. Günlük yaşam aktivitelerine dönüş kademeli olarak bir hafta kadar sürer. Ağır meslek gurubu çalışanları dışında hastalar iki hafta içerisinde işlerine dönebilirler.

Endoskopik yöntem diğer bir seçenektir. Bu ameliyat da epidural anestezi ile yapılabilir. Endoskopik yöntem mikrocerrahi tekniğe göre iki boyutlu görüş sağlaması nedeni ile eleştirilmektedir. Ancak tecrübeli ellerde uygun bir girişim olabilir.